11 Eylül 2012 Salı

nur-u osmaniye köftecisi


kumaş ararken kapalıçarşı - nuruosmaniye dolaylarında bir de baktım köşede, küçücük bir köfteci. az evvel tıkabasa yemek yemiş olmam beni elbette ki durduramayacaktı. soluğu içeride aldım. sadece iki masası olan, sevimli bir köfteci. 3. kuşak işletmecisi buranın tarihinin 1974'den de önceye dayandığını, 50'li 60'lı yıllarda burada köfte yediğini söyleyenlerin olduğunu anlattı. sanırım o noktada çok keyifli bir hikaye yok.



sabah ezanıyla açılan dükkanda esnafa kahvaltı amaçlı çorba servisiyle başlıyor gün. bu arada hazırlanan köfte de 11-11:30 gibi başlıyor. akşam ise 17:00 gibi kapanıyor ama pek şansa bırakmamak lazım.


porsiyonda 6 adet köfte, közlenmiş biber ve domatesle sunuluyor. bir porsiyonu 7 tl. garnitürlerle desteklemeden doymak pek mümkün gözükmüyor. lakin gevrek köfte lezzetli.


afiyet ola.

not: lokasyon bilgileri yaklaşıktır.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

brooklyn'de türk köftesi

uzun zamandır köfte yazmaya ara vermiştim. köfte yemeğe değil, sadece yazmaya. araya bir de taşınma işleri girince baktım ki epey zaman geçmiş. bunca zamandır da taşındığım new york'ta "meatball" adıyla yediklerim daha çok italyan usulu, içi pirinç tanecikli top top -adı üstünde- bizim köfteyle alakası olmayan şeylerdi. serde köftecilik var tabi, idare ettim, sineye çektim. ama nereye kadar. 

dün akşam uzun zamandır burada yaşayan arkadaşlarımdan gelen "bildiğimiz köfte var" alarmıyla soluğu mahzen'de aldım. 739 Grand St'de aslen grill & wine house formatında bir kaç ay evvel açılan mekanda mercimek çorbası, piyaz, bulgur pilavı, yaprak sarma ve hatta baklava gibi bir çok tanıdık türkle de karşılaşmak da mümkün.


sabah 11:30 AM itibariyle kapılarını açan mahzen akşam yine 11:00 PM'lere kadar da açık kalıyor. haftasonları barın verdiği enerjiyle daha uzun saatler mekanda takılmak mümkün.

gelelim köfteye. fotoğrafta görülen tabak 4 köfteli, bulgurlu, köftelerin altında da ızgara kabaklar bulunuyor. etler türk bir kasaptan "helal" et, ve bildiğimiz köfte, lezzeti yerinde. menüde 'mahzen meatball' olarak geçiyor ve ederi $13,00.



bir de lunch specialleri var; mercimek çorbası / domates soslu patlıcan + 3 köfteli tabak / ızgara tavuk / balık-ekmek + künefe / baklava. bunun ederi de $9,99. ben mercimek çorbası ve baklavayı seçtim köfteyle birlikte. çorba ezogelin miyim, mercimek çorbası mıyım tam bir karar verememiş olsa da başarılıydı. baklava ise bizim baklava, seyitoğulları'ndan (yanlış hatırlamıyorsam) geliyor. saatlerini tutturursanız harika bir seçenek bu LS.

bu kadar yakında doğru köfteyi bulmak güzel oldu. new york'ta gerçek türk köftesi özleyip arayanlara da duyurulur.

afiyet olsun.


27 Ocak 2011 Perşembe

köfte değil ekmekler ıslama


friendfeed'de "kadıköy'de nerede iyi köfte yerim" dediğimde bir çok parmak burayı işaret etti, ben de o parmakları kıramadım, geldim. 1965'den beri aynı yerdelermiş, zamanla ufak binayı satın almışlar, bir de yana ufak bir ilave etmişler, böylece köşede olmamalarına rağmen iki sokaktan birden girişleri oluvermiş; bu da tarif istediğimde gelen iki farklı yol tarifini açıklıyor. sabah 6'da çorbayla açılıp gece 9'a kadar servis yapıyorlar, gerçekten köfteye adanmış bir ömür.


rivayete göre bu genç arkadaş hülya avşar'ın yeğeniymiş :) onun dışındaki tüm aşçı ve ocakçılar dükkan ilk açıldığından beri burada çalışıyorlarmış. ve adapazarında şubeleri yokmuş, direkt olarak burada açılmışlar. 


rivayete göre pilav da sıcak yemekler de çok iyiymiş ama ben köfte odaklı geldiğim için ancak önden az tavuksuyu çorba aldım. ve sadece o çorbayı içmek için bile gidilir, o kadar iyiydi. 


köftenin masaya gelişi bu şekilde. bilmeyen var mıdır bilmiyorum ama yine de söyliyim, ekmekler sulu bir sosun içine batırılıp ızgarada köftelerle birlikte pişiyor. size tavsiyem, ekmekleri iyice pişirmelerini isteyin, ben bir daha gidersem öyle yapıcam, bu şekilde çok yavandılar.


üstteki ekmeği kaldırdığımızda 10 miki görüyoruz. (evet köfte değil, miki) köfteleri bu kadar küçültmenin mantığını hiçbir zaman anlayamamışımdır. önce göz doymalı. 5 köfte olsun ama daha büyük olsuncuyum ben sanırım. bu şekilde tadını da tam alamıyoryum galiba. köfteler şapkamı uçurmadı açıkçası, kötü müydü; hayır. ama rüyama girmezler. ama o yandaki acılı sos girebilir, o başarılıydı. 

garnitürde turşu sevmeyen biriyim, özellikle biber varsa közde ve iyice ölmeli. domates konusunu ise hiç açmayalım, o güzel domatesler çocukluğumda kaldılar.. 


köftenin porsiyonu 9 lira. az çorbayla birlikte 11 lira hesap ödedim. bir daha gidersem piyazlarını ve pilavlarını deniyeceğim ve ıslama ekmeği daha pişmiş isteyeceğim. personel güler yüzlü, bu oldukça keyif verici oluyor her zaman için. bu arada unutmadan, masalara bir şeyler yazıp bırakma ritüeli var, ben de bir masaya bir not bıraktım, bulup nottaki şifreyi bu posta yorum yazana da bir köfte benden :)

afiyet olsun.



10 Aralık 2010 Cuma

evlenmeden önce son köfte..

uzun bir aradan sonra tekrar yeni koftelerle birlikteyiz sevgili köfte severler.. gorusemedigimiz bu süre zarfında et fiyatları tavan yaptı, et ithalatları, spekülasyonlar, kurban bayramları derken.. yine bizbizeyiz..
malumunuz bir süredir edirneli koftecilerin istilası altindayiz.. şikayetçi miyiz; tabi ki hayır.. biz gidemiyorsak onlar geliyorlar, ne güzel..

iste bu koftecilerden biri de Edirne uzunkopru koftecisi.. hemen besiktas evlendirme dairesinin yan kosesi, pazarin karsi kosesi oluyor.. bundan yaklaşık bir yıl evvel yemiştim köftesini, ancak dokumantasyon eksikliği nedeniyle paylasamamistim.. acilali iki sene oluvermis.. yanılmıyorsam etiler ve bahcelievlerde de şubeleri var ama sahipleri edirneli olmasına rağmen edirnede merkez lokanta yok diğer bazıları gibi; ama olsun..

servis 12de açılıyor, gece 10a kadar sürüyor.. fiyatlar için menü fotografına bakınız.. benim uğradığım saat 9 civariydi, azaldığı için kendileri yapmadilarsa eğer; mercimek çorbaları lezzetli lakin kıvamı düşük, yani sulu.. biraz daha koyu istiyor insan..


köftesini eğer yanlış hatırlamıyorsam önceki seferden, biraz formülü değişmiş.. ekmek takviyesi yapılmış gibi.. alışıldık gevrek köfteden daha çok en köftesine yakın.. bu yanıyla biraz hayalkirikligi olsa da lezzeti fena değil. ette bi nebze de, köftede özellikle sinir ve kikirdaga ılımlı yaklasamiyorum, bu acıdan biraz daha özen istiyor.. porsiyon ise yeterli..


garnitur olarak biberi turşu olarak ciddiye alamıyorum.. turşu isteyen olursa verirsin bi tabak turşu, olur.. garnitur biber közde iyice ölmeli, pilav ısıttınız, patates varsa taze kizartilmis olmalı.. evet, huysuzum..


fiyatlar ortalamalar dahilinde, servis iyi niyetli; beyefendi ile başlayıp abi ile devam ediyor; ama olsun..


ve afiyet olsun..

3 Haziran 2010 Perşembe

lunapark önü şenlik havasında bir köfte olayı..


küçükçiftlik parkı'ndayız maçka'da. freshtival nedeniyle lunaparkımız devredışı.. dönmedolaba binerim diye heveslenmiştim lakin dönmedolabı dönerken görme şansım bile olmadı.. ortalarda dolanıp ona buna rastlayıp laflarken insan ansızın acıkıyor tabi.. festivallerde bu yemek işleri de hep sorunludur, ya çok pahalıdır, ya kötüdür ya da çok kuyruk vardır.. yanınızda bisküvi bile getirmenize izin vermezler ayrıca.. eziyet yani..


cevval türk genci bu durumda anlık parlak çözümler üretmekte çok gecikmez tabi.. yıllardır lunaparkın önüne konuşlanmış seyyar köfte arabasına koşulur ve biraz hava koklandıktan sonra köfteler söylenir.. tabi ki yarım ekmek..


pişen köfteler gözkararı tartılırı tabi ki, fakat ekmeğe konulan miktar biraz muallak.. "4 adet" bilgisi var ama anlaşılan, eğer şanslı iseniz bu rakamın "5" olması işten bile değil.. bu işler biraz kısmet tabi.. marulu yeşilliği derken, insan ekmeğin daha taze ya da en azından biraz mangalda kızartılmış olmasını istiyor ama tabi o karmaşada mümkün bişi değil bu, mangalda yer bile yok.. yok canım yenmeyecek kadar da değil zaten..


yarım ekmek köfte 5 lira, servis ise sabah 11 gibi başlayıp bi takım muallak kriterlere göre 01 civarlarında sona eriyor.. sınırları çok zorlamamanız önerilir. bir başka öneri de, çok istisnalar dışında hijyen konusunda deliriyorsanız bu tip arabalardan uzak durmanız.. sonuçta biraz rahat olmak lazım.. 


afiyet olsun.. 


17 Şubat 2010 Çarşamba

bursa çiçek ızgara peşimde :)


bundan yaklaşık 1 sene 2 ay 1 gün evvel akşam saatlerinde bursa'da uğramıştık, ve blogumun ilk yazılarından biriydi. o zamanlar istanbul'da şubeleri falan yoktu, bursa'da yediniz yedinizdi.. geçen hafta baktım cevahir'de, gelmiş  peşimden :)

eğer işinizde iyiyseniz, taklitlerinizin oluşması da kaçınılmaz sanırım.. şimdiye kadar "başka yerde şubemiz yoktur" prensibiyle yaşayan bursa çiçek ızgara'nın çiçeğini kullanarak benzerleri de zamanla açılmış elbet. hatta cevahir avm'de yemek katına çıktığınızda o "benzeri"nin önünde kendinizi bulmanız işten bile değil. 

oysa ki tam da karşı tarafta forum'la birlikte istanbul'daki gerçek ikinci bursa çiçek ızgara. 


köfteler yoğrulmuş şekilde bursa'dan hazır olarak geliyormuş. (bir kıvam ve formul tedbiri olarak sanırım.) oldukça ferah ve aydınlık bir köşe yaratmışlar, temizlikte de iddialılar, yakında mutfaklarını ziyaretçilere açmayı düşünüyorlar, bir avm'de olmalarına rağmen.


bir köfteciye geldiğimde garnitür ve (ayrıysa)  patates kızartması dışında köfteye yoğunlaşmak isterim. salata barı gözüm görmez.. köfteyi beklerim iştahla.. 


tabaktaki köfte karışık. tahmin edeceğiniz üzere; büyükler kaşarlı, diğerleri normal.. köftelerde bir takım baharatlar yok, bu konuda pek tutucular.. baharatın, kalitesiz eti saklama amaçlı kullanıldığını düşünüyorlar.. şahsi fikrim ise dozunda baharat keyifli olabiliyor.. bu arada normal köftelerde kullandıkları taze soğan pek leziz.. lakin, mevsime göre domatese dair hislerimde bir takım değişimler olmakta.. közlemek, içi beyaz domatesi kurtarmıyor.. mevsimi dışında garnitür olarak köftenin yanına domates vermekten vazgeçip bunu güzel bi şekilde duyurup da köfteseverlerin gönüllerini de başka bir malzemeyle alacak köftecinin alnından öpücem.. yapıcam bunu.. 


bu bir yoğurt, evet.. bu da bursa'dan geliyormuş.. köfteyle birlikte bu gibi doğal yoğurtlara ayrı saygı duyuyorum.. kıvam ise babaşka bişi..

bursa çiçek ızgara 10:00 - 22:00 arası avm'ye bağımlı olarak çalışıyor. keşke sinema çıkışları da uğranabilir olsa diyor insan tabi.. normal köfte yerseniz 8.75, kaşarlı köfte yerseniz 8.95, fotoğraftaki karışık köfteden yerseniz ise 10.75 liranızla vedalaşıyorsunuz, ama pek de üzülmüyorsunuz buna.. ayrıca bu fiyatlar bursa'dakinden de ucuz.. henüz bir aylık oldukları için şimdilik paket servisi yapmaya başlamamışlar.. 

köfteniz ızgara olsun, afiyet olsun!.. 




26 Aralık 2009 Cumartesi

kadıköy'de çınarın altında köfte yesek..



kadıköy'de ara sokaklarda aniden karşıma çıkan bir köfteci, hele ki "ev köftesi" kelimesinin damağımda yarattığı o titreşim yok mu, dayanamıyorum ona işte.. dalıverdim içeri.. salı pazarından boğaya çıkarken sağda, yapı kredi'nin yanından içeri girince.. sabah yedide başlayan çorbaya öğlene doğru köfte ve sıcak yemekler eşlik ediyor. akşam bu saatte sadece köfte vardı; en sevdiğim şekilde :)



kadın eli değdiği hemen belli oluyor, ben içeri girdiğimde az sonra göreceğiniz sütlaçları sıcak sıcak yapıp mekandan ayrılan hanfendi mekanın sahibi sanırım. bir kaç metal masası olan küçük bir mekan burası. gerçi insan masalar ahşap olsaydı demeden edemiyor..



7 liradan bir porsiyonda altı adet olan köftelerimiz biraz küçük ama leziz. bir buçuk porsiyon paklar bi dahaki sefere bu bünyeyi.. patatesler tam da hep dediğim gibi köfteler kızarırken odun ateşinde, yeni kızardı benim için. öğleden  kalmış pateates yememek gerçekten güzel.. biberin de hakkı verilmiş.. ha bir de, temizdir muhtemelen ama, keşke o minik sosluğu patateslerin üzerine koymasaydınız dediydim..



ve işte sütlaç, en huzurlu tatlı sütlaç.. fırın olmasa bile, fırından yeni çıkmıştı, henüz sıcaktı ve benim karşı koyabileceğim noktada değildi.

köfteniz bol olsun efendim..