11 Nisan 2009 Cumartesi

sultanahmet'te başka ne yenir ki..

yazdan kalma bir gün (geçen yazdan), bu yaz bi türlü gelmiyor. cumartesi güneşi altında tramvaydan "köfteeee!!.." diye attık kendimizi meriçle.. tramvay durağını köftecilerin önüne yaparsan olacağı bu. üstelik de kuyruk bekledik, neyse ki telsizli dört kata yayılmış operasyon çok sıkı ve fazla beklemiyorsun, ikişer üçer masalara konuşlanıyorsun..

çok geçmeden köftelerimiz de geldi. fotoğraftaki porsiyonlar 1 1/2 (bir buçuk) yanında sadece turşu biber geliyor. acı sos ise orta karar. dayanılmayacak acısı yok. inanılmaz bi sirkülasyon, ocak sürekli çalışıyor ve köftelerin kıvam ve lezzetleri oldukça iyi. ama közde biber ne de güzel yakışırdı şu köftelerin koluna.. 

fiyatlar da tatminkar. ortalamanın biraz üstünde olduğunu söyleyebilirim onu da turistik sultanahmet atmosferine veriyoruz. (bugün oldukça uzlaşmacım sanırım) köfteler oldukça cüsseli olduğu için yanına pilav ya da başka doyurucular gerekmedi ancak bir piyaz bir yoğurt bunlar güzel şeyler.. 


unutmadan, yanınızda nakitle gidiniz, kredi kartları burda geçmiyor.

afiyet olsun.. 

1 yorum:

La Madame Chapeau dedi ki...

İşte Sultanahmet'te Sultanahmet köftesi bence bir orada yenmemeli :)))

Tramvay durağının tam arkasındakini denediniz mi hiç?

Asıl sultanahmet köftecisinin ustasının yetiştirmesidir ya oranın ustası, gel gör ki çok daha lezzetlidir köftesi. Daha salaştır, o ayrı... Ama daha lezzetlidir... "Esas" olan Sultanahmet köftesini yedikten sonra damakta bir yağ tabakası kalır ya hani... Onlarınkinden sonra kalmaz...

O köfteciyi de yine Rahmetli Yılmaz amcamdan öğrenmiştim. Eski Cağaloğlulu olarak, onun sözüne hem güvendim hem de deneyimle sabit :D

Bir de çok nefis "merhum helvası" yaparlar!