23 Ekim 2009 Cuma

sultanahmet'te olmayan sultanahmet köftesi

mercan yokuşundan yukarı çıkarken sağda sıkışıp kalmış minik bir dükkan.. gerçi oralarda dükkanlar genel olarak bu ebatlarda.. en gerçek köfteciler bence bunlar.. 1972den beri köfte pişiriyorlarmış, babadan devirle aynen devam 35 senedir.

sabah 7de açılan dükkanda tabi ki köfte için öğlen servisini beklemeniz gerekiyor, ama çorba verebiliriz. akşam da 16-17 dedi mi dükkan kapanır. tam bir esnaf lokantası haliyle.. porsiyon köfte 5,50 tl. sorunsuz, lezzeti başarılı.

bu noktada bir paragraf açıp köfte garnitürünü tartışmak istiyorum. köfte ne kadar başarılı olursa olsun, yanında sunduğunuz garnitür köftenin başarısını gölgeleyebiliyor. ısı farkı, ıslaklık farkı vs. ayarı tutturmak çok önemli, göz doymalı, ama lezzet bulanmamalı..

uzun zamandır görmediğim bir sahneyle bu köfteye son veriyorum, bana salaş yol lokantalarını hatırlattı. yanyana dizilmiş meşrubatlar garsonu saymaktan sizi karar verme derdinden kurtarır :)

afiyet olsun..

12 Ekim 2009 Pazartesi

filibe de neresi?

o kadar küçük ki.. hani nerdeyse köfte arabasından biraz büyük.. ve o kadar sevimli bir mekan ki..
filibe köftecisini şimdi utanarak söylüyorum ki "filibelli" olarak anlamış ve o şekilde sora sora bulmuştum. yeri de o kadar kolay.. sirkeciden yukarı dümdüz çıkarken solda..

aldanmayın, bu tabak bir buçuk porsiyon.. anca yeteyor hele ki karnınız açsa.. köftelerin lezzetine diyecek yok, biraz köfte tutkunuz varsa müptela olmanız işten değil.. soğanın kıvamı da yerinde.. piyaza hiç gerek yok, şart değilse almayın, çiçek yağı ile zaten, köftenin lezzetini bulandırıyor.. onun yerine közde domates bile daya iyi olur..
mekanın çalışma saatleri de minimal.. öğlene doğru 11de başlıyor, 16 gibi bitiyor, hatta çoğu zaman daha erken.. işinizi şansa bırakmayın..

köftenin porsiyonu 7 lira.. piyaz 3 lira.. afiyet olsun efendim..

5 Ekim 2009 Pazartesi

iznikte adapazarı..


iznik'te meşhur adapazarı köftesinin ne işi var, bizim o köftecide ne işimiz var kısmına pek girmek istemiyorum aslında. ama bayramda köftecim imren kapalıydı diyeyim sadece. ne yani o kadar yol gidip de köfte yemeden mi gelecektik..

imrenin kapalı olmasıyla suratım asılmıştı.. çarşıya yakın sokak arasındaki bu köftecinin önünde durduğumuzda da o keyifsizlik pek kıpırdamadı işin doğrusu.. ancak yapacak bişi de yoktu, köfte yenecekti. bizim gibi motorcu, uzun boylu bir gençti köfteci de.. elbette motor muhabbeti de yapılacaktı, yapıldı..

imren keyifsizliğim biraz geçsin diye önden bir ezogelin istedim ben.. (nasıl bi mantıksa o artık..) lakin çorbanın pek bi etkisi olmadı, çorba tavuksuyu değilse fazla sulu olmamalı bence..

ardından gelen tabaklar önce çorbayı unutturdu, sonra da imrenin kapalı oluşunu.. ıslama köfte kulağa hoş gelmiyor, evet ama allahtan köftelerde değil ekmeklerde söz konusu bu durum.. ıslanıp ızgarada kızaran (nispeten) ekmekler de gayet lezizdi. bir tek insan biberler gibi soğanları da közde istiyor bu tabakta..

günün sonunda köftenin lezzetinden ve tabağın doyuruluğundan memnunduk. son güzel havaların keyfi kapı önünde içilen iyi yolculuklar çayıyla da çıkmıştı. fiyatlara gelince. seyahat etmeninbu tarafını özellikle seviyorum, büyükşehirde alıştığımız fiyatlar gerçekten şaşırtıcı.. bir çorba, iki porsiyon köfte, iki ayran ve yoğurt toplan 15 lira tutmuştu.. tek kişilik hesap istanbulda..

afiyet olsun..

acemi köfteci..

levent'te kanyon avm'nin önünden geçerken mutlaka denk gelmişsinizdir. bir kaç yıldır gözleme yapıp satan abdullah abi, geçen günlerde tezgah sahibiyle bir anlaşmazlığa düşmüş. bir süre sonra olay tatlıya bağlanmış ancak ne hikmetse gözlemeden de köfteye geçiş yapılmış.

henüz tezgah o kadar yeniydi ki, ızgara bile pırıl pırıl parlıyordu. (bu iyi bişi mi emin değilim..)

köfteler hazır şimdilik, yarım ekmeğe dört tane.. ocak da gaz ocağı, tüplü.. hızlıca bişiler yemek isteyen taksicileri düşünerek daha önce kızartıp ufak sahanda beklettiği köfteler direk olarak ekmeğin içine uçmaya başladığında artık müdahale ettim ve en azından biraz ısıtmasını söyledim.

büyük selden bir iki gün sonraydı, dediğine göre bayramdan sonra el yapımı köfteye geçecekti. yarım ekmekte dört köfte de azdı üstelik o boyutta köftelerle.. tezgaha da köftelere de acemiydi, her halinden belli.. gözlemesini yemedim hiç ama umarım sever köfteyi, anlaşılıyor çünkü..

akşamüstü 6'da başlayıp gece 2 civarlarına kadar çalışan tezgahta bu haliyle yarım ekmek köfte 4 liraydı, ayran da 1 lira. şimdi durum değişmiş midir bilemiyorum tabi..